T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
TEKİRDAĞ / ÇERKEZKÖY - Hacı Fahri Zümbül İmam Hatip Ortaokulu

NASRETTİN HOCA HER ZAMAN GÜLDÜRÜP DÜŞÜNDÜRÜR

HAYRİYE ÖĞRETMENİMİZ DERSİNE SPOR İLE BAŞLAYARAK ÖNCE NASRETTİN HOCA FIKRALARI DİNLEYİP ETKİNLİKLERİNE GÜZEL KOMİK VE DÜŞÜNMEYE SEVKEDEN BİR ÇALIŞMA İLE BAŞLAMIŞ ARDINDAN YOĞURT MAYALAMA ETKİNLİĞİ İLE DEVAM ETMİŞLER 

CANLI DERSİNDE ÖĞRETMENİMİZ; İŞARET DİLİ İLE KOMUŞMA ETKİNLİĞİ VE ARDINDAN OYUN OYNATILARAK CANLI DERSİNE DEVAM ETMİŞLER SON OLARAK, YERLİ MALI HAFTASI HAKKINDA SOHBET EDEREK ÖĞRENCİLERİMİZE GÜZEL VE ÖNEMLİ BİLGİLER VERMİŞTİR.  BURAYA BİR NASRETTİN HOCA FIKRASI KOYMADAN OLMAZ

Parayı Veren Düdüğü Çalar

Nasreddin Hoca Fıkrası 1: Parayı Veren Düdüğü Çalar

 

Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış. "Hoca, bana düdük al!" demiş biri. "Bana da, bana da!" demiş bir diğeri.

Diğerleri de sırayla:

– Ben de düdük isterim!

– Bir tane de bana!, demişler.

İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca'ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.

Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca, parayı veren çocuğa vermiş.

Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:

– Hani bizim düdüğümüz?

Nasrettin Hoca gülerek,

– Parayı veren düdüğü çalar, demiş

Ya Tutarsa!

Nasreddin Hoca bir gün gölün kıyısına gider. Elinde koca bir kaşık yoğurdu da yanına almış.

Nasreddin Hoca, kaşığındaki yoğurdu göle sokmuş ve yoğurdu göle boşaltmış.

O sırada köylülerden biri onu görmüş ve şaşkınlıkla:

– Hoca ne yapıyorsun, diye sormuş.

Hoca gülümseyerek:

– Gölü mayalıyorum, ne yapayım, demiş.

Adam, Hoca'ya bakmış ve kahkaha atarak:

– Ne diyorsun be Hoca, çıldırmış olmalısın. Koskoca göl hiç maya tutar mı?, demiş.

Hoca gülümsemesini hiç bozmadan:

– Peki ama ya tutarsa, demiş.

Kim Daha Büyük

Hoca'ya:

- "Efendi" demişler, "padişah mı büyük, yoksa çiftçi mi ?"

- "Çiftçi büyük elbet" demiş Hoca ve eklemiş; "Çünkü çiftçi buğday yetiştirip vermezse pâdişah acından ölür."

Gönlüm Razı Olmadı

Nasreddin Hoca, kasabadan Kur'an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor.

Yada Hoca'yı görenler :

- " Bre Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın ?" diye sormuşlar.

- "Ne yaparsın" demiş Hoca, "zavallı hayvan zaten benim bütün kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı."

14-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-202014-12-2020

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 14.12.2020 - Güncelleme: 14.12.2020 22:10 - Görüntülenme: 755
  Beğen | 10  kişi beğendi

Etiketler :
NASRETTİN HOCA,